Bir Klişeye Dair Notlar

Bir Klişeye Dair Notlar

10 Şub 2025

Bir Klişeye Dair Notlar

Konuşurken Kafanda Çeviri Yapmamak için Tüyolar

Yazar: Rabia Yalçınkaya

Sevgili "anlıyorum ama konuşamıyorum"cu, işte fark etmen gereken birkaç gerçek:

→ Her dili kendi mantığıyla kodlamak o dilde üretmeyi; yâni o dille yazmayı ve konuşmayı, o dili okumayı ve dinlemeyi kolaylaştırır. Çünkü dili, sıkılmadan ve sıkıntı duymadan kullanabilmek için o dilde düşünebiliyor olmak gerekir. Böylelikle aklındakini akıcı şekilde ifade edebilirsin.

→ Yeterince İngilizce dilbilgisine ve kelime dağarcığına sahip olsan da İngilizce konuşabilmek için önce Türkçe düşünüp sonra onu İngilizce ifade etmeye çalışıyorsan; çeviri yapıyorsun. Bu da beynine fazladan iş yaptırman demek. Onun yerine ifade etmek istediğin durum, olgu, düşünce ya da duyguyu direkt İngilizce anlat. Bildiğin kelime ve kalıpları kullan. Az buçuk eksik veya yanlış olabilir; eğitmenin ya da muhatabın anlayacak ve düzeltecektir. Öz güvenin kırılmasın, doğrusunu öğreneceksin.

→ Akıcı konuşmak, yalnızca hızlı konuşmak demek değil. Anlaşılır ve takılmadan İngilizce konuşmak için İngilizce düşünmelisin. İngilizce düşünebilmek için İngilizcenin mantığını anlamalı ve İngilizce mantık yürütebilmelisin. İngilizce mantık yürütebilmek için de İngilizceyi kendi içinde değerlendirmeli ve olduğu gibi içselleştirmelisin. Türkçede olan her şeyin İngilizcede tam karşılığı olmayabilir yahut tam tersi. Bu tür ısrarlı kıyaslamalar seni yanıltır. Zamanını işine yarayacak olan mantığı kavramaya harca.

İNGİLİZCE TÜRKÇEYE KARŞI - BİRİNCİ RAUND

Genellikle İngilizce konuşurken Türkçe düşünme hatasına düşüyoruz. Halbuki her dil birbirinden bağımsız bir mantığa sahiptir. Bu mantık, her dilin ait olduğu dil sınıfı, kendine has dilbilgisi ve ses özellikleri kadar zaman kavramı gibi kültürel arka planından da beslenir.

İşte bu yüzden dillerin ortak yönleri olabildiği gibi farklı özellikleri de vardır. Bu farkların bazılarına birlikte göz atalım:

Örneğin; Türkçe, Özne Nesne Yüklem (SOV) düzenini tercih ederken İngilizce, Özne Yüklem Nesne (SVO) düzenine sahiptir. Özne eylemi gerçekleştirir; Nesne ise eylemden etkilenir veya o eyleme direkt olarak maruz kalır.

Yukarıdaki örnekte dikkatinizi çeken bir şey daha olmalı. Türkçede özne düşebilir (pro-drop language) ve düşen özne, gizli özne (null subject) olarak adlandırılır. Gizli özne, yüklemdeki şahıs ekiyle bulunur. Ama İngilizce bu konuda esnek değildir.

Türkçe ağırlıkla sondan olmak üzere eklemeli (agglutinative) bir dil iken; İngilizce parçalı (fusional) bir dildir. Türkçede bir kelimenin sonuna ekleyerek uzun kelimeler elde edebiliriz. İngilizcede aynı veya benzer anlamı parçalarla (morphemes) oluşturabiliriz.

Tüm İngilizce zamanların bire bir karşılığı Türkçede yoktur. Türkçe zamanlar netliğini ifade esnasındaki bağlamdan ya da eklenen zarflardan alır. İngilizcede özellikle “perfect tense”ler için İngilizce zaman kavramını içselleştirmeye çalışmalı ve onları dahil olduğu zaman diliminde değerlendirmelisin.


* https://www.quora.com/What-is-the-longest-word-in-Turkish

** https://youtube.com/shorts/ALsGEJrGBy4?feature=shared

İngilizce Okulu, 2024

socials@ingilizceokulu.co

İngilizce Okulu, 2024

socials@ingilizceokulu.co

İngilizce Okulu, 2024

socials@ingilizceokulu.co